Atilla Olgac - Mehdi

9 Aralık 2007 Pazar


Atilla Olgaç 28 Temmuz 1944 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Tiyatro ve seslendirme sanatçısıdır. "Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı olan babam Kahraman Olgaç, o sevinçle iki ton kömür taşımış. Bana, sanatçılığı aşılayan babam. Kimya Mühendisi olmayı düşünsem de babamın 'Herşey olabilirsin ama bir de sanatı denesen' sözlerinden etkilendim ve 2 kez konservatuar sınavına girdim ancak kazanamadım. Olmayınca şan bölümüne girdim, sonra da tiyatro bölümüne geçtim. 70 senesinde mezun oldum, Ankara Devlet Tiyatrosu'na girdim. 73 yılında askere gittim. Teskereme bir gün kala Kıbrıs Çıkartması yapıldı. Savaşan tek Devlet Tiyatrosu sanatçısıyım. 70 yılında evlendim, 13 senelik evliliğimden bir oğlum var. Daha sonra Nurhan Damcıoğlu ile evlendim, 10 sene de onunla evli kaldım. Şimdi de Türkan Olgaç ile evliyim. 3 yaşında Naz adlı bir kızım var."


Kendisi ile yapılan röportjdan alıntı:

"Rollerim elbiselerim gibidir. O gün hangi rolüm varsa o elbiseyi giyerim, rolüm bitince de rol elbisemi çıkarırım” diyen başarılı oyuncu, rollerini çocukları gibi sevdiğini ve oyunculuğu zevk alarak yaptığını dile getiriyor. Ancak Devlet Tiyatrosu sanatçısı Attila Olgaç, 44 yıldır tiyatro yaptığını ve ayda sadece bin 500 YTL kazandığını söylüyor. Artık para kazanmak istediğini dile getiren oyuncu tiyatroyu bıraktığını ve bundan sonra dizi-lerde oynayacağını belirtiyor. 25 yıl boyunca da dublaj yaptığını ve birçok ünlü yüze sesini verdiğini söyleyen Olgaç; “İnsanlar beni sesimden tanır. Tüm baba adamlara sesimi verdim. En çok Anthony Hopkins ve Robert De Niro'yu severek konuştum”

VADİ'DE HEP 'KÖTÜ'LER ÖRNEK ALINDI

Kurtlar Vadisi'nde Kılıç rolüyle daha da çok tanındığını belirten Olgaç, “Kılıç çok küçük bir roldü. Öyle bir karakteri ben oyunculuğumla ortaya çıkardım. Hâlâ da onun mirasını taşıyorum. Herkes bana Kılıç diye hitap ediyor” diyor. Kurtlar Vadisi'nin Türkiye'de bir ilk olduğunu dile getiren oyuncu; “İnsanlar bunu önceleri adi bir mafya dizisi olarak gördüler ama bir baktılar ki, Türkiye'de yaşanan gerçekleri anlatıyor, izlemeye devam ettiler” şeklinde konuşuyor. İzleyenlerin dizide kötüleri örnek aldığını ifade eden Olgaç; “İyi olmak sorumluluk ister, insana zor gelebilir. Bakarken at gözlüğüyle değil de balık gözüyle bakmak lazım. Yani olaylara her yönüyle bakmak lazım. Maalesef bizim toplumumuz zor şeyleri görünce hemen kaçıyor” diyor.

Vitrine ne koyduğuma bakarım

Zaman buldukça kendi dizisini izlediğini söyleyen Olgaç; "Yaptığımız iş bir vitrin işi. İnsanlar nasıl vitrine koyulan bir şeyi görüp beğendikten sonra alıyorlarsa, bizim işimiz de böyle. Oyunculuğumuz beğenilirse izlenir. Bu nedenle nasıl olduğumu görebilmek adına kendimi izlerim" diyor.


Rol aldığı diziler ve filmler:
Pars Narkoterör 2007 Mehdi
Yıldızlar Savaşı 2007 Macit
Yağmurdan Sonra 2006 Enki Ziya Alan
Kurtlar Vadisi 2003 Kılıç
Hayat Bilgisi 2003 Hidayet Hoca
Yapayalnız 2001
Vay Anam Vay 2001 Feyzullah
Mercan Kolye 1998 Seyfi
Yangın Ayşe 1997 Temel
Gözlerinde Son Gece 1996
Özlem, Düne... Bugüne... Yarına 1995
Kuruluş / Osmancık 1987 Selçuklu Beyi
Ağıt 1971

1 comments:

Unknown dedi ki...

Atilla Olgaç gibi dostu olanın düşmana ihtiyacı yoktur. Bu yaşa gelmiş bir adam lafın nereye gideceğini hesaplıyabiliyor olmalıydı. Ermenilerden özür dileyenler gibi Atilla Olgaç'ın da bu sözde itirafının maksatlı olduğunu ve sonucunda bazı dostlarımızın (!) ekmeğine yağ sürdüğünü görüyorum. İçimizdeki bu tür şahısları Allaha havale ediyorum. Ayla